Meme Kanserinde Farkındalık

Istanbul Üniversitesi, Çapa Tıp Fakültesinden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Vahit Özmen kadınlarda görülen en sık kanser olan meme kanseri hakkında konuştu

Nuran ATIŞ
Kanser türlerinden bahseden Prof. Dr. Vahit Özmen, her dört kanserin memede fark edildiğini, ancak bu kanser için çok olumlu çözümler oldugunu söyledi. Her 7-8 kadından birinde görülen meme kanserinin önlenebileceğine ve korunma şansı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Vahit Özmen, meme kanserinin farkında olduktan sonra bir enfeksiyon gibi %100 fark edilip  önleneceğini vurguladı. Bunun için her kadının yaşamının bir döneminde kanser olabileceğini bilmesi ve 20 yaşından sonra kendi memesini tanıması gerektiğini, yaşadığı sürece  kendi kendine ayda bir defa muayene etmesi gerektiğinin altını çizdi. 20 yaşından 40 yaşına kadar ise üç yılda bir, 40 yaşından sonra ise yılda bir kere mamografi çektirerek  bir aile hekimine, genel cerrahi uzmanına ya da bir kadın doğum uzmanına muayene olması gerektigine dıkkat çekti.  Prof. Dr. Özmen, arama yöntemlerinin erken tanı sağladığını ifade etti.

Prof. Dr. Özmen, meme kanserinden korunma faktörlerinin başında yaşam tarzı geldiğini kaydetti. Prof. Dr. Özmen, "Kadının vücut kilo endeksinin, kilo ve boyu arasındaki orantının istenilen düzeyde olması gerekiyor, bunun için haftada 5-6 saat egzersiz yardımcı olacaktır, bu egzersiz yaşam boyu ifade etmeli, alkol ve sigaradan uzak durulması gerekiyor" dedi. Bebek sahibi olan annelerin bebeği bir seneden fazla sütle beslemesi gerektiğini ve kürtaj ve hormon kullanımı gibi şeylerin yerine diğer gebelikten koruyan yöntemlere başvurmaları gerektiğini, bebek sahibi olmak isteyen kadınların ise 30 yaşından önce anne olması gerektiğini ve doğurmanın kadın için önemli bir faktör olduğunu ve bu korunma yönteminin 1`inci yöntem olduğunu kaydetti.
2´inci faktör olarak hastaların %10'unda genetik geçiş, %15´inde ise ailesinde, hastaların %75'inde ise herhangi bir sebepten dolayı meme kanseri olduğunu aktaran Prof. Dr. Özmen, sözlerine "Ailesinde meme kanseri olanların daha yakın takipte olması lazım, gen taşıyıcıların %10'luk bir kısmının 40 yaş civarında her iki memesini boşaltması gerekir, protez konulur" diyerek sözlerine devam etti.  Bunun dışında Prof. Dr. Özmen, tamoksifen ve eksemestan ilaçlarıyla meme kanserinden korunabileceğini ve memenin değil, tümörün çıkarılmasıyla tedavi şansı olduğunu söyledi. Koltuk altı lenflerinin tamamının alınmadan, kol ödemi denilen şiş bir kol görüntüsü yerine  görüntünün devamını sağlamak için onkoplastik cerrahi yapılıp kadınların memesini korumak için protezle ya da kendi dokuları ile yeni meme yapıldığını kaydetti.

"Meme kanseri alanında Türkiye'de yayınlanan ilk dergi ve dünyada birkaç dergiden biri"
Meme kanseri alanında Türkiye`de  yayımlanan ilk dergi olan Journal of Breast Health, dünyada bu alanda bir kaç dergiden biridir. Prof. Dr. Özmen, "Bu hakikaten dikkate alınması gereken ve vurgulanması gereken önemli bir olay" dedi. Amerikan Pub med Central ve Amerikan merkez kütüphanesi  tarafından 10 yıldır düzenli olarak yayın programına alınan Journal of Breast Health dergisinde baş editör olan Prof. Dr. Özmen, "Sadece Türkiye`ye değil tüm dünyaya mal olmuş bir dergi olarak yüz milyonlarca insanın hemen bilgisayar yardımı ile ulaşmasını sağlar, gönderilen araştırmalar, makaleler artacaktır, Türkiye´de yaptığımız çalışmalar, hem ülkemizin hem de bilim adamlarının tanınmasına önemli bir katkı sağlayacaktır" şeklinde konuştu. Derginin kuruluş amacının bilimsel çalışmalarının tanılırlığını sağlamak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özmen, "Bu amaçla 10 yıldır dergide makale araştırma kalitesini arttırarak kabul edebirliğini sağladık, hedefimiz buydu, buraya girmekti ve bundan daha ileri hedefimiz, derginin meme kanseri alanındaki en iyi dergi olması, (sc)  science indeksine girip daha cok atıf atılıp kaynak gösterilmesini ve okunmasını sağlamak" şeklinde konuştu.
Bunun yanında "Türkiye`de meme kanseri" adında 20.000 Türk meme kanseri hastalarının bilgilerini  içeren yeni bir kitap yayımlayan Prof. Dr. Özmen, "Sadece patolojik değerlerini değil, aynı zamanda bu hastalara ait yaşam sürelerini içeren ve yine 10 yıla aşkın bir emeğin sürecini içeren bir kitap bu ve Türkiye´de yine bir ilktir, bu konuda Türkiye´de başka bir kaynak yok, Türkçe ve Ingilizce yayımlanan bu kitap sayesinde Türkiye´deki  ve dünyadaki bilim adamları meme kanseri hakkında Türk hastalara özgü bilgileri çok rahat kullanabileceklerdir" dedi.

"Türkiye'de meme kanseri hergün artıyor"
Türkiye'de meme kanserinin sıklığının hergün arttığına değinen Prof. Dr. Özmen, Türkiye'de eskiden kadınların erken doğurup uzun süre süt verdiğini, bunların koruyucu faktörler olduğunu ancak günümüzde kadının okumak, calışmak, işe gitmek, para kazanmak ve geçim için eve maddi destekte bulunmak için calıştığını, bunun da stres baskısı yaptığını ve bağışıklığın baskılanmasını sağladığını söyledi. Bunlara bağlı olarak kadının geç evlenip calıştığı için süt verme süresi kısalıyor, bunların yaşam tarzının değişmesine bağlı olarak kanser riskini arttıran nedenler olduğunu aktardı. Prof. Dr. Özmen, Mamografi, fizik muayene, kişinin kendi kendini tedavi etmesi, bilim kaynaklarına sağlıklı bilgilere ulaşması, bilgilerini yenilemesi, bilimsel toplantılara, kadın farkındalık toplantılarına katılması ve Bahçeşehir'de yürüttüğümüz ücretsiz tanıma programı ile kadın sağlığı derneğinin toplantılarına katılması ve bunlarla kadının kendini var etmesini, kendini hissetmesini arzu ediyoruz" dedi ve sözlerini noktaladı.